Erken gebelik kayıpları dediğimiz zaman on iki haftadan önce kaybettiğimiz bebekleri söylemek istiyoruz. Genellikle lekelenmesi, kanaması, ağrısı olan on iki haftadan küçük gebeliği olan hasta endişeyle doktora başvurur. Eee tedavi olmak ve gebeliğini sağlıklı olarak sürdürmek amacıyla doktora gelir. Genellikle doktorların burada yapması gereken gebeliğin sağlıklı bir gebelik olup olmadığını tespit edip bunu da kanda gebelik testi, beta HCG seviyeleri ve ultrasonla sağlıklı bir gebeliğin devam edip etmeyeceği konusunda hastaya bilgi vermektir. Ama genellikle hasta ve hasta yakınları bu konuda çok endişeli, çok hassas olarak geliyorlar. Hani doktorun onlara bir takım iğne, ilaç, fitillerle kesin yatak istirahati vererek kesin bir tedavi vermesini beklentisi içerisine giriyorlar. Ama zaten eğer gebelik bir gebelik ise ne yaparsa yapsın anne, ata binsin, ip atlasın, kesinlikle bu gebeliği düşüremez ama bebek sağlıksızsa parmağını bile kımıldatmasa, ipek yorganlarda, çarşaflarda bile yatsa bu gebelik olumsuz sonuçlanacaktır, gebelik düşecektir. O yüzden aynı şekilde annenin yaptığı değişik hareketler, anormal, ağır kaldırmalardan dolayı, bebek düşmez. Bir takım tedaviler verilmektedir tabii ki. Erken gebe kayıplarında, düşüklerinde. Ama hangi durumlarda verilmektedir? Diyelim ki kanda kan gebelik testi seviyesine ve progesteron horması seviyesine baktık. Progesteron hormonu başlangıçta düşük seviyede. Demek ki spermle on gün birleştiği andan itibaren burada bir sorun var demektir. Biz ne kadar dışarıdan pek çok Türkiye'de hekimin yaptığı gibi progesteron hormonu iğnesi de versek fitili de versek, kapı da versek zaten sağlıksız bir gebeliği boşu boşuna rahim içerisinde tutmuş duruma düşeriz. Biz progesteronu hangi durumlarda veririz? Tüp bebek uyguladığımız hastalarda gebeliklerinde rahimi desteklemek amacıyla veririz.