Op. Dr. Külal Çukurova | Hormonları Dengelemek İçin Neler Yapmalıyız?

Hormonal denge hayatımızın her aşamasında bizi etkileyen ve sağlıklı bir gebelik oluşabilmesi, sağlıklı bir bebeğin büyüyüp dünyaya gelebilmesi için çok önemli. Hormonlarımızın düzensiz olması, çok büyük bir kaos ortamı oluşturup, adet düzensizliklerine, gebe kalamama problemlerine neden olabilir. Sağlıklı bir gebelik için hormonlarımızın bir ritim içerisinde düzenli bir şekilde çalışması lazım. Beyinden salgılanan, polikül uyarıcı,horm yumurtalıklarımızı sağlıklı bir şekilde büyütüp sağlıklı bir ovülasyon gerçekleşip rahim içerisine salgılanmasıyla birlikte yeterince besin, kan, gidip sağlıklı embriyonun gelişmesine, gebelik oluşmasına neden olmaktadır. Hormonal düzensizlik ve dengesizlik olduğunda düzenli adet göremeyeceğiz. Sağlıklı bir ovülasyon olmayacak ve sağlıklı bir gebelik elde demektir. O yüzden ben sağlıklı bir hormonal dengemiz olması için neler yapmamız gerektiğiyle ilgili birtakım bilgiler vermek istiyorum. En önemlisi stres. Stresi ne uyarır? Fazla kafein alımı bizim böbrek üstü bezlerimizden kortizon dediğimiz stres hormonu salınımına neden olur. Stres hormonları vücudumuzda üreme hormonlarının yerine geçerek onlar gibi hareket çalışarak bizim ovülasyonumuzu, yumurtlamamızı engeller. Ovülasyon olduktan sonra embriyoyu rahim içine yerleştiren progesteron hormonumuzu azaltır. Çalar. Dolayısıyla bebeğin rahim içerisine sağlıklı bir şekilde tutunmasını engeller. O zaman biz kafein alımını kısıtlayacağız. Kafeini canım sıkıldı. Ben çok yorgunum. fincan Bir kahve getir yerine. Taze sıkılmış. Meyve suları diyeceğim ama biliyoruz ki meyve canlıysa meyve suyu ölüdür. Çok fazla. Meyve suyu olarak değil, şeker miktarı az, blenderdan geçirilmiş. Kabuğuyla birlikte öz suyu şeklinde meyveleri ve sebzeleri tercih edeceğiz. Çünkü bir fincan kahvede biliyoruz ki altmış mikrogram kafein var. Bizim günlük almamız gereken kafein Miktarı en fazla iki yüz mikrogram. Biz, yine kahve yerine, yeşil çayı, infüzörle hazırladığımız diğer bitkisel çayları içecek olarak daha fazla miktarda tüketmeye çalışalım. D vitamini bizim için çok önemli. Sabah kalktık hava güneşli mutlaka günlük bir yirmi otuz dakika çıplak tene. D vitaminimizi almamız gerekiyor. Yani çoğu doktor,tüp bebekçiler son kadın doğumcular olsun. Gebeliğin başında D vitaminine miktarına oranına bakmıyorlar. Hani hastaya çok da gerekli değil şeklinde ifadeler de kullanıyorlar. Ama D vitamininin başlangıç değeri çok önemli ve biz zaten çok güneş kremi kullanıyoruz. Iki ile dört saatleri arasında güneş ışınlarının dik olarak geldiği saatlerde fazla güneşe çıkmadığımız için genellikle Dvitamini hepimizin düşük. Herkeste bir D vitamini eksikliği O yüzden mutlaka aktif formunu D vitamininin hem gebelik öncesinde hem hormon dengesizliğimizi düzenlemek babında hem de gebelik süresinde düzenli olarak kullanmamız gerekiyor. Yumurtalık sağlığı için de çok önemli. Ben mutlaka eşlere de aynı şekilde anneye önerdiklerimi öneriyorum. D vitaminini mutlaka babaya da kullandırıyorum. Daha sonraki önerim Bol bol C vitamini almamız. Günlük C vitaminini özellikle gebeliğe hazırlık döneminde bin, bin beş yüz miligrama çıkartmamız gerekiyor. Implantasyon başarısı için, bebeğin rahim içine yerleşmesi için çok önemli. Bunu da sebze ve meyvelerden, C vitamini içerenlerden daha fazla. Alabileceğimiz gibi bitkisel takviye olarak da alabiliriz. Güzel uyku uyumamız lazım. Uyku bizim için vücudumuz Dopamin, serotonin salgılarının artması, mutluluk hormonu biliyorsunuz dopamin. Ne kadar mutlu olursak o kadar sağlıklı hormonlarımız olacak. Eşimizde daha fazla vakit geçirmeye çalışın. Hayatın zorlukları, dışarıdaki stres, içteki stres, dışarıda kalsın, eve geldiğimiz zaman eşinize sıkı sıkı sarılın, onunla kaliteli, güzel, vakit geçirmeye çaba sarf edin. Çok düzenli egzersiz yapalım. Temiz havada, en az otuz dakika yürüyüşler bize çok iyi gelecek temiz havada. Ama tabii yürürken gidip otoyolun kenarında yürümeyelim. Temiz ortamda, temiz havada yürüyüş yapalım. Doğaya katılalım. Doğayla birlikte özellikle hafta sonları doğa yürüyüşlerini çok öneriyorum. Diğer bir tavsiyem Omega Üç kullanımı. Özellikle kaliteli balık yağı kullanmamız lazım. Yağlı balıklar da çok fazla miktarda var. Ama biliyoruz yağlı balıklarda derin su balıkları Oluyor. Soğuk suyun etkisinden korumak için yağlanıyorlar. Derin suda da maalesef cıva var. O yüzden gerekirse balık, omega üç içeren takviyelerle, omega üç ihtiyacımızı karşılayalım. Bitkisel kaynakları da var tabii ki. Ama en yüksek en bizim için faydalı balık yağı, yağlı balıklardan aldığımız. Bunun dışında dikkat etmemiz gereken bir takım tavsiyelerim daha var. Tabii bunların Hepsini yerine getirmemiz mümkün değil. Artık yapabileceğimiz kadar içinden seçerek yapmaya çalışacağız diye düşünüyorum. Bunlar başlıca şu şekilde ifade edeyim. Özellikle akşamları yatak odanızda mavi ışık bulundurmayın. Wi-Fi'yi kapatın. Cep telefonlarınızı yatak odanızdan çıkarın. En az yedi, sekiz saat, kaliteli, güzel uyku uyumaya çalışın. Alkol ve sigarayı hayatınızdan çıkarın. Akdeniz diyeti yapmanızı ışığı rektörüyle beslenmenizi, bol, kaliteli, iyonize, alkoli, su tüketmenizi, mümkün olduğunca kimyasallardan uzak kalmanızı,hem evde kullandıklarımızda,hem kendi vücudumuzda kullandıklarımızda bu konuda dikkatli olmayı, sürekli hareketli ve enerjik bi pozisyonda mutlu olmayı öneriyorum. Elektro manyetik temastan uzak kalalım. Bilgisayarla sıkı fıkı olmıyalım Mümkünse ekran koruyucu kullanalım. Rafine şeker mümkün olduğunca yok. Beyaz ekmek, katı yağlar özellikle kesinlikle önermiyorum. Kas yapım, spor yapın, bol egzersiz diyorum. Sabah kahvaltınız, bol protein içeren enerji veren bir kahvaltı olması gerekiyor. Bir hafta boyunca en az otuz çeşit sebze ve meyve tüketin. Değişik türden, değişik renklerde, kırmızısı olsun, yeşil sarı, turuncu. Bol miktarda bunları tüketelim. Bir de en çok sorulan hastalarım tarafından bana hani kaç öğün besleneceğiz? Dört mü? Altı mı? Internetten açlık mı yapacağız? Bana sorarsanız üç ana öğün mutlaka olsun. Yani gerekirse arada meyveyi yemek üstüne yenilen bir yiyecek olarak düşünmeyelim. Bir meyve ve yanına çiğ kuruyemiş. Yine aynı şekilde söylüyorum. Kesinlikle kavrulmuş kuru yemişleri tavsiye etmiyorum. Çiğ kuru yemişle meyveye bir ara öğün olarak tüketebiliriz.

yukarı